KaradenizTiwi Katip Şadi Açtı Erik Çiçeği

11 Views
karadeniztiwi
karadeniztiwi
04/24/21

KaradenizTiwi Katip Şadi Açtı Erik Çiçeği


Katip Şadi, Giresun'un Görele'ye bağlı Derekuşçulu köyünde doğmuştur. Kemençeci Şadi'nin doğum tarihi net olmamakla birlikte doğumuyla ilgili iki tarih bulunmaktadır. Buna göre o, 1936 ya da 1938 tarihlerinden birinde doğmuştur. Katip Şadi, askerlik hizmetini 1958'te Gölcük’te tamamlamıştır. İki kez evlenen âşık, altı çocuk sahibidir (Akat 2006: 81-82). Kâtip Şâdi diğer pek çok sanatçı gibi kemençe çalmayı usta çırak ilişkisi sonucunda öğrenmiştir. Sanatçının ustası ünlü kemençeci Durkaya lakaplı Kemal İpşir'dir. Kahraman Halil Ağa'dan da dersler aldığı söylenmektedir. Göreleli kemençe üstadı Kâtip Şâdi sanatıyla ilgili bir düğünde gördüğü ve kendisini çırak olarak kabul etmesini teklif ettiği Durkaya (Kemal İpşir)’dan bu sanatı usta-çırak ilişkisiyle öğrendiğini belirtmiştir. Küçük yaşta kemençe çalmaya başlayan Kâtip Şâdi, ustasına tam olarak 10 yıl çıraklık yapmıştır. Ustasının peşinden düğünlere ve şenliklere gitmiş, yaylalarda gezmiştir. Önceleri hocasını izlemiş daha sonra onun gibi olmaya çalışmıştır. Hocasından usul-erkân öğrenmiş; bir müddet sonra ustasıyla atışmaya başlamıştır. Daha sonra ustasından icazet alarak sanatını yalnız icra etmeye devam etmiştir (Şişman 2007: 215). Kendisiyle ilgili yapılan bir mülakatta "kemençeyi elime aldığımda, dokuz-on yaşlarındaydım. Ne annem vardı, ne babam, etrafta amca dayı, kimse kemençe çalmazdı. Evde kemençe yok; ama civarda vardı; en meşhurları Picoğlu lakaplı Osman Gökçe, Karaman lakaplı Halil Kodalak hocam olan Durkaya lakaplı Kemal İpşir. Hepsi de, ustalığa ait sırlarıyla göçüp gitti. Allah rahmet etsin" demektedir (www.gunyuzum.com). Kemençeye merakı olduğunu belirten Kâtip Şâdi, "Köyümüzde de kemençe çalabilen insan yoktu, düğünlerimize başka yerden kemençeciler geliyordu. Bu yüzden çevrem ve ailem tarafından bu mesleğe, bu sanata teşvik edildim. Özellikle babam bana bu konuda çok destek oldu, bana bir kemençe aldı, ben de kendimce çalıyordum ama usta mehtarların yanında çok eksiğim olduğunu gördüm, onlardan ders alarak eksiklerimi gidermeye çalışmıştım (www.gunyuzum.com) diye ifade eder. Sanatçı köy düğünleri, asker uğurlamalar, otçu göçleri ve diğer şenliklerde en çok aranan isimlerden birisi olmuştur. Ayrıca il dışında ilk Taksim'deki Lozan Restoranında, sonrasında Almanya, Hollanda, Belçika birçok ülkede sahne aldığını belirtmiştir (www.ustaradyo.com). Ünlü kemence sanatçısı mahlas kullanmaz. 12.09.2020 tarihinde Giresun'da vefat edern Kâtip Şadi, Çeşmebaşı Mahallesi'ndeki mezarlığa defnedilmiştir.

Birçok beste ve albüme imza atan Kâtip Şâdi kemençeye bağlılığının haddinden fazla olduğunu belirtmiştir. Karadeniz yöresinde kendine haklı bir yer edinmiştir; kaç kasedi olduğunu kendisi de bilmemektedir. Kâtip Şâdi 71 yılı aşkın süren kemençecilik yaşamında toplamda 27 plak doldurmuş ve çok sayıda kaset yapmıştır. Kasetleri öylesine çoktur ki bu sayıyı sorduklarında hatırlamadığını belirtmektedir. Çeşitli mülakatlarda 600'den fazla türkü yaktığını belirten sanatçı, yöre kemençecilerinin kendisine ait ezgi ve besteleri izin almadan söylemelerinden yakınmıştır. Ayrıca İbrahim Can, Erkan Ocaklı, İsmail Türüt ve daha birçok sanatçı Kâtip Şâdi'nin beste ve müziklerini kullanmıştır. Kâtip Şâdi'nin "Belimdeki Tabanca, Gizli Sevda, Çıksam Issız Dağlara, Ula Ula Niyazi, Almanya'dan Geliyor, Her Zaman Gelmezsin, Saravu Çiçek Açtı, Ellerin Dilindesin, İlişmeyin Ayşeme, Sis Dağı Üstüne, Gözlerimde Tüter Oldu, Değirmen Döne Döne" albümlerinden bazılarıdır. Müziği derin bir dünyaya benzeten sanatçı bu alanda ilerledikçe derinliğin de arttığını belirtir. Kendisi yöredeki kemençeciler içerisinde en çok türkü üreten sanatçı olarak kabul görmektedir. Çok sade bir yaşamı olan Kâtip Şâdi mesleki icraları sonucu yörede haklı bir şöhrete kavuşmuştur (Kemençe Belgeseli Sekizinci Bölüm 2016).

Kâtip Şâdi'nin TRT repertuarında "Mektup Yazdım Acele" [Repertuar No: 3216], "Ah Kavaklar Kavaklar" [4375] adlı iki türküsü bulunmaktadır (www.trtnotaarsivi.com). Kâtip Şâdi’nin çok ünlü besteleri de vardır. Sanatçı bir mülakat sırasında kendisine yöneltilen "Oy Asiye Asiye" türküsünün kendisine ait olup olmadığı sorusuna, "yalnızca müziği bana ait, sözleri sevgili Ömer Akpınar’a aittir. Ben bu müziği yıllar önce yapmıştım, bak yıllardır özelliğini ve anlamını hiç kaybetmedi" demiştir. Ayrıca sanatçı Görele tipi geleneksel kemençecilik mesleğinin günümüzde yaşayan en önemli temsilcisidir.

Show more

0 Comments Sort By

No comments found

Facebook Comments

Up next